29 Temmuz 2016 Cuma

Houston i have a problem...

İçimde hiç bu kadar derin bir boşluk hissetmemiştim, sanki her şeyle iyi başa çıkıyor gibiydim, sonra sabah uyandım, işe geldim, kahvaltımı yaptım çayımı içtim, sonra biraz çalıştım, biraz müzik dinledim çalışırken. Bekledim gariplik geçer mi diye geçmedi. Buika ilk defa dinlediğim bir şarkısını mırıldanırken kulaklarıma içimdeki boşluk gitgide büyüdü. Onun sesiyle birlikte içimdeki karanlık büyüdü. Bilim kurgu filmlerinde uzaydan gelen ve özellikleri bilinmeyen kara madde gibi yayılıyor içime boşluk. Şarkı kulaklarımda değil ruhumda canlanıyor sanki, üstelik tek kelimesini anlamıyorum.
72 turluk formula 1 yarışının ilk yarısını farkla lider tamamlamış ve fakat teknik arızadan yarışı bitiremeyeceğini anlamış hırssız bir pilot kadar umursamazım kendime karşı. İçimdeki boşluk büyürken, yüreğimin yerini kara delik alırken bile önemsemiyorum kendimi. Beslenme kaynakları tükenmiş ve hayatta kalmak için ufak ufak kendini tüketmeye başlamış bir canlı gibiyim bu sabah.
Bugünden yarına atlayabileceğim bir solucan deliğinin varlığına inansam o delikten geçmek için bütün testlere girer bilmem kaç g kuvvete maruz kalmaya razı olurdum.
Bazen dertlerinizi çözmenizi talep edebileceğiniz, en azından bir ümit yardım eder diye düşündüğünüz “houston i have a problem” diyebileceğiniz bi yerler olsun istersiniz. Ya da kaçıp gidince bütün dertlerin sınırın öte yakasında kalacağı bir Meksika sınırınız olsun.
Hayattan olmayacak yada zor olacak şeyler isteyip ilk karşılaştığımız zorlukta gözyaşları içerisinde yatağa atlayıp bacaklarımızı çırpa çırpa ağlamaya başlayan Hülya Koçyiğitlere dönüşmemiz oldukça saçma ve ironik aslında.
Neyse hayata zaten yeterince kısa ve bazılarınız için yeterince zor. Kendi boktan 1 Eylülümü size anlatıp kendi dertlerinizi daha fazla önemsemenizi sağlamayayım…

Uzunca bir aradan sonra yaptığım bu ilk postun neredeyse bir yıl önce yazdığım bir yazı olması, bu yazıyı bilgisayarı temizlerken bulmuş olmam, bayadır bişey yazamıyor oluşum vs vs… Dinleyelim…



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder