Sizin hiç yüreğiniz yandı mı?
Kalbiniz gerçekten kırıldı mı? Sevdiğiniz kadından ayrılmaktan bahsetmiyorum,
sevdiğiniz insanların kaybından da. Bir annenin evladını kaybettiğinde yaşadığı
acıyı yaşayabileceğinizi düşündünüz mü? Bir sabah ansızın bir komşusunun
kapısını çaldığını görerek gülümseyerek kapıya yönelen boşnağın komşusu
tarafından vurulurken yaşadığı hayal kırıklığı dolu yürek yanmasını yaşamaya
yaşatmaya cesaretiniz var mı?
Bu aralar aynaya bakıyor musunuz
mesela? Baktığınızda fantastik Amerikan filmlerinde olduğu gibi içinizi, ta
derinliklerinizi görebiliyor musunuz? Nefretinizin kaynağı sanmıyorum ki
çocukluğunuzda ailede gördüğünüz şiddet olsun. Hatta eminim birçoğunuz el bebek
gül bebek büyütülmüşsünüzdür. Anneleriniz tırnağınıza taş değse ağlayacak hale
gelmişlerdir. Futbol maçı izlerken hafif sakatlanan futbolcunun annesinin
hissettiklerini düşünüp üzülen annelerin evlatlarıyız biz.
Dağınık yazıyorum zira
toparlayacak ne gücüm ne umudum var bizlere dair. 30 yıldır yaşadığım
topraklardan artık soğudum, aynı otobüse bindiğim, aynı takımı tuttuğum, aynı
kahvede oyun oynadığım insanlardan. Dostlarımdan soğumadım ve imtina ettim ne
hissettiklerini bilmemeye. 28 Şubat sürecinde meydanlarda dayak yediğimde
kızmıştım, ablam okuldan atıldığında, babam sürülüp üstüne ağır cezada
yargılandığında çok ama çok kızmış, dayak yediğimi unutmuştum ablamın
gözyaşlarını gördüğümde. Aynı gözyaşlarının akmasına sebebiyet vermemeye söz
verdim biraz sakinleşince. Hırs ve nefret eksikliği var bünyemde belki, size
göre fazla hümanist, imanı zayıf, light vs olabilirim bilmiyorum ama sakin
kalabilmenin, vicdanınızın nefretiniz önünde kalmasını sağlayacak şey olduğunu
buldum.
Bende değil komşumu öldürmek
köpeğine hoşt diyecek bana göre anlayış, belki size göre yürek yok. Kalıp
değiştirmeye çalışacak ne enerji ne umut da yok. Birbirinden nefret eden insan
sayısının nefret etmeyen insanlardan kat kat fazla olduğu bu topraklar benim
ümidimi bir karadelik gibi soğurdu. Lanet olsun ki henüz gidemiyorum, ya da
evime kapanamıyorum. Çok fakir olup sadece karnımı doyurmakla ilgilenemiyor ya
da çok zengin olup başka meselelere yoğunlaşamıyorum. Orta sınıf problemi
yaşıyor hayatla ilgileniyorum. Eskiden olsa size ağlamayı tavsiye ederdim, kalbinizi yumuşatırdı belki ama artık ilgilenmek istemiyor size nefretinizde
başarılar diliyorum. Aman ha kendinizle mücadele etmeyin, olur da daha farklı
insanlar olursunuz…