Bir daha kimseyle parmak güreşi
yapamayacağım, sanırım en büyük kaybım bu oldu. Parmak güreşi diyip geçmeyin,
bir insanın hayatında oldukça fazla yer tutan iki insanın yakınlığını
fazlasıyla artıran yegane oyundur. En azından benim hayatımda öyle. Genelde
başlarda erkek tarafı kaybeder güreşi çünkü centilmenlik bunu gerektirir, ama
samimiyet ve bağlılık arttıkça erkek tarafı kazanarak kızdırmaya başlar. Sonra
biraz fazla yenip kadını üzen adam yenilir son oyunda ve mutlu mesut devam
ederler hayatlarına.
Parmak güreşi dans etmek gibidir
ama aynı zamanda rekabetin de olduğu bir dans, dans etmekten anlamayan yurdum
insanı için kurtarıcı nitelikte bir çift faaliyetidir. İlişkilerin ciddi bir
aşamasını gösterir parmak güreşi rekabeti.
Daha gençken sevdiğin kadının
elini tutmak için güzel bahanedir, yaş ilerledikçe kısa süreli eğlence için
baya faydalıdır. Güldürür ve üstelik güldürürken düşündürmez. Parmaklara bakara
oynayanlar acemidir. Bakılması gereken asıl yer, ki bu oyunun en güzel
taraflarından biridir, karşınızdakinin gözleridir. Muhtemelen aralıksız en
fazla gözgöze bakmanızı sağlayacak şey bu oyundur. Üstelik o anlarda neşeyi,
hüznü, sevgiyi vs aynı kısa sürede görebilirsiniz sevdiğinizin gözlerinde.
Bu oyun sadece sevgilinizle değil
çocuklarla oynamak için de birebirdir. Çocuklara yenilmeniz lazımdır ama arada
mutlaka kazanın ki gereksiz özgüven olmasın gençte.
Hep göz ardı ettiğiniz bir oyunu
hatırlatayım, önemini bilmediğiniz bir oyunun öneminin farkına varın istedim.
Hüzünlü başlayıp keyifli bitirdim yazıyı. O zaman buyrun dinleyelim…