7 Mayıs 2013 Salı

Öleyazmak

        Vurulmak çok garip bir duyguymuş, sanırım ilk defa yaşadığımız bütün duygular başta çok garip geliyor, ama sadece bir anlığına. Sonra duyguya hemen alışıyor insan ve o duygu daha önce tadını bildiği diğer duygulardan farksız bir hal alıyor. Bir kere vurulduktan sonra baştaki şok geçince can yanmasını bir tarafa bırakırsanız soğuğu ve sıcağı aynı anda hissediyorsunuz, akan kan vücudunuzun dışında sıcaklık hissi yaratırken içiniz soğuyor. Basitçe soğuk suda yüzerken işemek gibi aslında. Sıcaklık git gide yerini iç üşümesine bırakırken hayatınız film şeridi gibi gözlerinizin önünden geçiyor demeyi çok isterdim. Elbette geçmiyor ki zaten o kadar zamanınız olmadığını biliyorsunuz. Öldükten sonra yaşadığım hayatını ölürken hatırlamamın bir faydası olacağını da sanmıyorum. Amerikan filmlerindeki gibi ölmek üzereyken aptal aptal espriler şakalar falan yapmak da aklınıza gelmiyor, insanlar beni gülerken hatırlasın falan diye de düşünmüyorsunuz zira insanlar sizi nasıl hatırlamak isterlerse öyle hatırlıyorlar. Hem insanlar balık hafızalı mı ki sadece son anınızı hatırlasınlar.
     Neden vurulduğumu bilmiyorum ama karın boşluğumdan vurulduğumu bilecek kadar bilincim yerinde. Nedense aklıma o an midem geldi, acaba çok hırpalanmış mıydı? Rahmetli eniştem geldi aklıma mide kanseri sebebiyle midesinin tamamı alınmıştı ve ince bağırsaktan midemsi yapmışlardı yerine, tıp çok ilerledi diye düşündüm belki beni de kurtarırlardı. Ölmek üzereyken, ki aslında ölüp ölmeyeceğimi ya da yaramın ne kadar ölümcül olduğunu bilmiyorum, aklına bunlar gelen bir insan bence kurtarılmamalı. Bir hatıran ne bileyim gözünün önüne gelecek sevdiğin kadın silüeti yok mu? Kelime-i şehadet getirmeyi de mi düşünemedin derler adama. Belki de bu yüzden kurtarılmalıyım ki tekrar ölüme yaklaşma şansım olursa doğru şeyler yapayım. Hem insan hata yapabilir neticede her gün ölümle yüzleşmiyoruz değil mi? 
    Eve varıp yiyeceğim yemeği düşünürken gördüğüm kuruyemişçiye uğrayıp çekirdek alsam mı diye düşünürken karnımda sinek ısırığı gibi bişey hissettim önce. Sinek dediğime bakmayın olsa olsa at sineğidir bu acıyı veren. Sonra az önce bahsettiğim ılıklık ve soğukluk. Acaba o çekirdeği alsamıydım, kurtulursam bu hikayeyi anlatırken çitlerdik tabi bir midem kaldıysa...