13 Aralık 2015 Pazar

Unutmak

Dünden daha yaşlı olmamın bir faydası var mıdır acaba? Yarından daha genç olmamın bir faydası olup olmadığı konusunda da bir fikrim yok. Yaşlanmanın kazandırdıkları ve kaybettirdikleri arasında bir denge tutturma çabası mantıklı mı yoksa gereksiz bir çaba mı? Yaşlanırken arkada kalanlar bizden birer parça tutuyorlar mı kendilerinde? Her yeni yaşın yaşadığın en iyi yaş olsun demiştim yıllar önce birinin doğum gününü kutlarken. Her yeni yaşın yaşanan en iyi yaş olma ihtimali gerçek olsa ve 80 sene yaşasan baya kötü bi yerlerden başlamış olman gerekir aslında. Geleceğine dair dua ederken geçmişine dair olumsuz bir laf etmişim. 
Unutamadıklarımız kadar yaşıyoruz demişti biri, unutmak istediğim şeyler var ama unutamıyorum diyen diğerine. Unutamadığımız kadar yaşlanıyoruz diye cevap verdi ilki...
Yaşlanırken geçen sürede hem bedenimiz de hem de ruhumuzda yara izleri bırakan olaylar yaşıyoruz. Bedenimizde oluşan izlerin etkileri yaşlandıkça azalırken ruhumuzdaki yaraların bıraktıkları daha etkili olmaya başlıyor. Kabullendiğimiz kayıpları aslında kabullenmediğimiz gerçeği yaşlandıkça kulaklarımızda çınlıyor. O yüzden yaşlandıkça unutmak istediklerimizin sayısı artıyor ve asla unutamıyoruz. 
Hafıza-i beşer nisyan ile maluldur ve bu bir nimettir ve fakat etkisiz kısmı istediklerimiz unutamıyor oluşumuz. Öğrenmek için harcadığımız vaktin ve enerjinin mislini unutmak için harcasak bile unutamıyor oluşumuz zihnimizin çalışma prensiplerini anlamıyor oluşumuzdan belki de. 
Unutmanın bir kurtuluş olduğunu zannı ise bir diğer soru. Yarayı yapan olayı unutmak yaranın yok olmasını sağlamayacak. Bu durumda aslında bir tedavi değil sadece yaranın zaman zaman kanamasını engelleyecek bir önlem alınmış olur. Ama ruhumuzdaki kalıcı değişiklik giderilmiş olmaz.
Hep yara diyoruz ama aslında ruhumuzda çiçekler açtıran olayların etkileri de ömürlük. İyiyi öğrenmek iyiyi beklemeye sebep oluyor. En mutlu olduğunuz anınızı hatırlamaya çalışırken yüzünüzde oluşan istemsiz gülümsemeyi siz görmeseniz de sizi tanıyanlar anlıyor. 
Yine çılgınca dağınık bir yazı. Yine anlam bütünlüğü olmayan bir sürü sıralanmış kelime. Dünden daha yaşlıyım, yarından daha genç. Alınacak sayılı nefeslerin bir kısmı daha tükendi. Mutlu olmanın birileri tarafından kutsandığı bazıları tarafından lanetlendiği zamanlarda mutlu olmayı sebebe bağlamadan öğrenmek belki de teslimiyetin sonucu. Allah mutlu kılsın...