19 Aralık 2012 Çarşamba

Sevdiği Kadınları Başkalarıyla Evlendiren Adamlar Derneği

Merhabalar, ben “Sevdiği Kadınları Başkalarıyla Evlendiren Adamlar Derneği” başkanı Ahmet Haybeden. Efendim bakmayın derneğimizin adının bu kadar hüzünlü olduğuna üyelerimiz genelde keyifli insanlardır. Nasıl keyifli olmasın üyelerimiz, neticede az insana nasip olan bir duyguyu yaşadık, gerçekten sevdik. Sanırım bizden daha mutlu olanlar “Sevdiği Kadınlarla Evlenen Adamlar Derneği” ve “Karşılıklı Severek Evlenenler Derneği” üyeleridir. Ya da ben geçen haftaya kadar öyle düşünüyordum, ta ki “Sevdiği Kadınlarla Evlenen Adamlar Derneği”nin başkanı olan arkadaşım Mehmet Gerçeküstü ile karşılaşana kadar. Mehmet çok mutsuz gözüküyordu, sordum mutsuz gözükmüyorum abi dedi, mutsuzum. Neden, neyin eksik, bir insanın en çok isteyeceği şeye sahipsin, şükretmelisin dedim. Bir insan en çok sevdiği kadınla bir ömür istemez de ne ister değil mi dedi. Gülümsedi ama alaycı bir tavırla. Ne kadar şanslı olduğunu bilmiyorsun değil mi dedi, şaşırmıştım, nasıl yani dedim. Çok basit dedi, ben sevdiğim kadınla evlendim ama beni sevenle değil o yüzden sen benden daha mutlusun ve şanslısın dedi. Düşündüm haklıydı en azından beni sevmeyen biriyle birlikte değildim, ya sevdiğim kadın beni sevmeseydi değil mi, Allah korusun.
Mehmet’le beraber bir başka dostumuz olan Selami Şanslı’nın başkanlığını yaptığı “Karşılıklı Severek Evlenenler Derneği”ne doğru yürümeye başladık, ben ne güzel yağmur yağıyor falan derken Mehmet küfrediyordu yağan yağmura. Derneğe vardığımızda kapı hafif aralıktı ve içeriden Ahmet Kaya’nın dertli sesi geliyordu. İçeri seslendim Selami gelin odamdayım dedi. Odasına geçtiğimizde masanın üzerinde içilmiş, içilecek ve içilmekte olan sigaralar durmaktaydı ve içilmiş olanlar diğerlerinin toplamından oldukça fazlalardı. Hayırdır dedim en mutlu olacağına inandığımız adama. Üçümüzden en mutlu olanın sen olması gerekmiyor muydu dedim, gülümsemedi alaycı bile olsa. Öyleydim dedi, ama kısa bir süreliğine, hatta inanır mısınız derneğin üyeleri arasında hala mutlu olanların sayısı bir elin parmaklarını geçmez. En kalabalık derneklerden biriydi ama biliyorduk ki çoğu yalan söylemişti. İnsan sevdiği kadının başkasıyla evlenmesini kendisi kolay kabul edemezken nasıl itiraf etsin başkasına değil mi? Bizim derneğin üyesi baya azdı o yüzden diğerlerine nazaran. Neyse Selami’ye sordum hayırdır diye, bilmem hayr mı şer mi ama artık yeni bir dernek kurmanın zamanı geldi dedi, “Karşılıklı Severek Evlenip Birbirinden Nefret Etmeye Başlayanlar Derneği”. Mehmet’le birbirimize hayretler içerisinde baktık. Boş verin dedi Selami, en şanslı, en mutlu sıralamasını değiştirelim. Bence en mutlu sen olmalısın Ahmet diye devam etti ve beni şaşırtacak şekilde Mehmet de onu destekledi. Neredeyse ben de inanacaktım en mutlu olması gerekenin ben olduğuma. Selami anlatmaya başladı; “ne de çok sevmiştik birbirimizi, her şey yolunda gitmişti hiç üzülmeden üzmeden evlendik. Sonra mutluluğun azalan verimler kanunu ile hareket ettiğini öğrenmeye başladım yavaş yavaş. Beraber yaşadıkça hayat keyfimizi kaçırdı, yönetemedik sevgimizi, elbette bunu başaran az sayıda çift oldu ama geneli maalesef başarılı olamadı.” Çok enteresan gelmişti Selami’nin anlattıkları, ben farklı bir projeksiyon çizmiştim oysa sevdiğim kadınla evlenirsem ne olacağına dair.
            Selami ile Mehmet’i “Karşılıklı Severek Evlenenler Derneği”nde bıraktım. Beraber hüzünlerini yaşamalarına izin verdim, sonra uzun bir yürüyüşe çıktım, derneğe döndüm ve yüzümde bir gülümseme kaldığını farkettim…








2 yorum:

  1. Keske yazılarınızı haftalık yazsanız..Begenerek okuyorum ve takip edıyorum saygılarr

    YanıtlaSil
  2. Teşekkür ederim lakin o kadar disiplinli bir adam değilim.

    YanıtlaSil